¿


Chinese Democracy #2 | Fall of the Dr Pepper
Ekim 23, 2008, 1:15 pm
Filed under: müzük, tiriviri

“Chinese Democracy çıkıyor” demiştik zaten, 3-5 bi’ şey daha karalayım istedim.

Öncelikle “Dr Pepper nedir, ne değildir sevgili terssoruişareti bey?” dediğinizi duyar gibiyim (bu da yeni moda. “milyonlar takip ediyor beni” tribi, “okuyucularımla arama seviye koymam” tavrı falan)

İçmediğim ama hakkında yorumlara baktığım zaman leş bir tadı olduğu sonucuna vardığım bir içecek kendisi. Ne kadar tatsız olursa olsun sahibinin luzumsuz gazı sayesinde oldukça çok içilen bir içecek kıvamına gelecek yakında. Sahipleri olacak çapsız adam demiş ki:

chinese democracy denen motherfucker 2008 yılında çıksın tüm amerikalılara bedava vericem bi şişe

Peki 11 senedir ismi olan cismi olmayan bu albümün 30. kez ertelenmeyeceği ne malum?
Değil tabi, Axl sıfatsızında güven olmaz ama Gn’R ana sayfasına sayaç koymuş, Chinese Democracy singleını dinlenebilir kılmış vs…
Yani Dr Pepper sözünde durursa dünyanın en keyifli iflasını seyredebileceğiz sanırım.

Bu arada Dr Pepper’a takılıp ilgi dağıtmayalım, 8 elemanlı grubumuz (sanki senfoni orkestrası) Guns’a ve Chinese Democracy’ye dönelim. Şarkı güzel. Alışılmış Guns n’ Roses gibi değil ama adamların en son resmi kayıtlarını çıkaralı 15 sene olduğunu ve adamlar diye bahsettiğim güruhtan solist dışında tüm elemanların defalarca değiştiğini düşünürsek anormal değil tabi.
Estranged beklemiyordum ben de zaten.
Şarkı güzel diyordum, evet oldukça catchy bi’ şey becermişler, kulakta kalıyor, riffler harika, ara sololar şahane vs.. Zaten bu albümde azıcık bile vasat bi şarkı olsun Axl ibişinin saçlarını yolarım tek tek..

Sonuç olarak ben bu albümü yeni çıkan bir grubun gibi, umut vadeden bir grubun albümü gibi dinleyeceğim. Herşeye rağmen kapağında Guns n’ Roses yazacak bu albümün… Death Magnetic’den daha iyi olacak” diyor içimden bir ses…

Axl’ın hala allah belasını versin o ayrı mevzuu…



Katy Perry #2
Ekim 22, 2008, 1:24 pm
Filed under: müzük, tiriviri
“i ate a cake and i liked it”

Yemin diyom aptal bu kadın ha… Sinir stres hastası edecek beni… Sen git myspace‘de “ur so gay” diye şarkı yapıp ünlü ol, üstüne “bi kız öptüm çok şahaneydi” diye şarkı yapıp dünya starı ol, sonra böyle abuk subuk işlerle uğraş…

Bunun videosu da var. Pastaya atlayıp yemek savaşı başlatmak istiyor hanfendi. Hesapta herkes birbirine pasta atacak falan “katy perry geceye damgasını vurdu” haberleri çıkacak ertesi gün.
Noluyor peki? Ayakkabıları kremaya bulanadığı için yerden kalkmaya çalışırken 3 kere kapaklanıyor yere, sahneyi sürünerek terkediyor… Kepaze…

Katy Perry #1



Chinese Democracy
Ekim 21, 2008, 4:29 pm
Filed under: müzük, tiriviri


Şaka gibi…
Bu albüm, ismi ilk zikredildiğinde çıksaydı, 11 yıllık olacaktı.

11 seneyi şöyle özetleyeyim. 11 sene önce ilkokuldan mezun olmuştum, bugun normalde üniversiteyi bitirmiş çalışan bir insan olabilirdim..

Albüm kapağı güzel ama Axl Rose
adam değil” diyerek sözlerimi bitiriyorum….

——

[ kendime not: Üniversite bitmemiş sözlerim bitse ne olur, axl adam olsa nolur, olmasa nolur? ]



Tokio Hotel
Ekim 20, 2008, 2:09 pm
Filed under: alt+168, tiriviri


Üniversite hayatı boyunca en çok istediğim şey şu kabin otellerdi.
Açıcan okulun yanına, müşteri profilini inceleyelim:

Kestirmek için: Benim kaç kere derste kafam önüme düştü acaba bugune kadar? Kesin yüzleri geçmiştir. Noluyor böyle kabinler olunca? Öğle arası gidiyorsun kestirmeye veya “ben dersten bişi anlamıyorum, bi de çile çekiyorum uyumayacam diye” diyenler ders saatinde gidip tatlı tatlı uyuyabilirler.
Geceyi geçirmek için: Şimdi gün oluyor ders geç bitiyor, okulda işin oluyor ya da ne bilim dangalak arkadaşların buca’da 6-7 arası halı saha ayarlamış oluyorlar falan o saatten sonra eve dönüp sabah gelmek var ya, ooof ne lanet bi şeydir di mi? Napıyoruz? Geceyi burada geçiriyoruz, sabah okula yürüyerek geliyoruz, 1 saat fazla uyuyoruz hatta… Mis…
Okulda kaçamak yapmak isteyenler için: Şimdi üniversite bu, herkesin hormonları vıcık vıcık olmuş zaten. Adama sorarlar? Boş ev var mı? Varsa bile okula yakın mı? O sebeple hergün saat “Ayça bundan gayrı hergün 12.20’de 304 numaralı kabinde buluşuyoruz” diyosun, okul daha güzel geliyor gözüne artık değil mi?

İleride bu işe girsem mi diye düşündüm vallaha. Müfredat ne der bilemem ama acaip para var bu işte. Bi oda büyüklüğü yerde 8-10 kabin sığıyor. Vercen saati 3ytl’den kabinleri internet kafe mantığıyla, gelsin sipaliler. Tokyo pahalı tabi, geceliği 30euro tabut gibi şeyin.

Hadi okul yanına açmayı da geçtim, ulan açsana şundan bi tane Alsancak’a, Bornova’ya Ooze’un yanına! Sefil olmasın lan millet “baykuşla mı dönelim, aman vapuru kaçırmayalım, abi Karşıyaka’ya 6 kişi götürür müsün” diye… Bende ki bu ticari zeka 5 kişide daha olsa kriz mriz hissetmezdik yemin diyom…

Tokio Hotel demişken gözümde tüten bro‘m Canır‘a da selamlarımı iletmek isterim.
Kenk artık aç şu blog siteni, bi de telefonunu ver de sesini duyalım



Alet Deli Gaçıyor
Ekim 20, 2008, 1:05 pm
Filed under: tiriviri, uzay çağı


Kendisi bir adet Bugatti Veyron 16.4 olup dünyanın en hızlı, en güçlü ve en pahalı arabası sıfatlarını taşımaktadır.

0-62km/sn testini 2.5 saniyede, 0-160-0km/sn testini 9.9 saniyede tamamlamış bir canavar kendisi… 1.4 melyon dolarlık fiyatından ötürü son ekonomik krizle beraber fiyatının bir Audi r8 kadar arttığı düşünülebilir…

Hp’si 1001 olan arkadaşın kadranı 100er 100er artmakta olup en sonuna da 1001 rakamını koydurmuşlar ki “görmemişlik etmeyin len” demek istememe rağmen diyemiyorum, hoş bir şımarıklık olmuş…


Maksimum hızının 407km/h olduğunu da söyleyip kapatayım bu tatsız mevzuyu…



War Machine
Ekim 14, 2008, 2:32 pm
Filed under: çizgi roman, filim, tiriviri


Iron Man’de en sevdiğim karakter budur. Ne “Barış Manço’nun kötü adam hali” Mandarin, ne demir döküm mamulu Iron Monger, ne de kırmızı sarı Iron Man‘i sevmem War Machine kadar. İlk filmde kısa bir tanıtımı yapılmış, Terrence Howard kıyafete bakıp “next time baby” diyerek ikinci filmde yapacağı gösterinin sinyallerini vermişti..

Kısmet değilmiş diyoruz zira James Rhodes rolu ikinci film için Don Cheadle’a verilmiş. Don abi giyecek siyah-gri dökme titanyum zırhı…

Don Cheadle oyuncu olarak Terrence Howard’ı her kulvarda yerle bir eder benim görüşüm ama Terrence Howard ilk filmde iyi bir J. Rhodes portresi çizmişti ve devam etmesinde zerre sakınca görmezdim bana sorsalar. Tabi bu işler benim onayımla dönmediği için bilemiyoruz ne oldu. Parasal bir anlaşmazlık mı vardı yoksa kız meselesinden mi kaybetti rolu? Muamma.

Gerek var mıydı? Bence yoktu…



Ender Gelişen Osasuna Atakları
Ekim 14, 2008, 11:36 am
Filed under: sportif, tiriviri


O ender gelişen ataklardan birine rastgeldik sanırsam.
2007’de uefa yarı finali oynasın bu takım. Ama geçen sezonu zar zor düşmeden bitirsin la liga’da.
Bu senenin başında ulusal takımını 2000 avrupa şampiyonası ve 2002 dünya kupasında idare eden teknik direktörü getirsinler takımın başına.

Jose Antonio Camacho yarı efsane sayılabilecek isimlerden ama Osasuna’ya o bile katkı sağlamaz bence… Ender gelişsin bu adamların atakları öyle güzel…

[Resimde arkada sevinen de Barcelona’nın mevcut teknik direktörü Pep Guardiola‘ten başkası değil, yoksa şüpenmivar…]



Street Fighter: The Legend of Chun Li
Ekim 13, 2008, 3:49 pm
Filed under: filim, oyun, tiriviri


Smallville’in Lana’sı Kristin Kreuk oynuyor Chun Li‘yi.
Villain olarak M. Bison, asabi çirkin zenci boksorumuz Balrog ve kıyıda köşede kalmış olarak Vega dışında Street Fighter’dan başka isim göremedim ben IMDb’de.
Asabi çirkin zenci rolunde Michael Clarke Duncan var, zaten sıfatları sıralamaya başlayınca herkesin gözünde kendisi oluşmuştur diye tahmin ediyorum…

Sonuç olarak bu filme gerek var mıydı? Bence yoktu…



Zeitgeist #2
Ekim 13, 2008, 12:11 am
Filed under: alt+168, filim, tiriviri, uzay çağı


Eski yazıların birinde spoiler vermeden, konusunu deşmeden Zeitgeist izleyin, izlettirin” demiştim.
Şimdi arttırıyorum.

Zeitgeist Addendum izleyin
The Zeitgeist Movement’a katılın.

Tutkulu bir boşbeleş gibi gözükmek istemem, kimseye düşüncemi empoze edecek de değilim. O sebeple yavaşça linkleri bırakıp gidiyorum. İstemeyen devam eder gider, bakan çok şey kazanabilir ama.

Zeitgeist the Movie ve Zeitgeist Addandum‘u buradan indirebilirsiniz.
The Zeitgeist Movement‘a buradan bakabilir, inceleyebilir, dahil olabilirsiniz.
Daha da basit varyasyonu olarak facebook grubuna buradan ulaşabilirsiniz.



Satılık Buz Ülkesi
Ekim 10, 2008, 5:14 pm
Filed under: tiriviri, uzay çağı


Başbakanının “ekonomi kötü, battık batıcaz” demesinin üzerinden 2 gün geçmeden “göte geldik” mesajı geldi İzlanda’dan. Bir ülkenin batması mı daha trajik yoksa ebay‘de böyle bir satışın gerçekleşmesi mi? Muhteşem doğası ve atları olan, ancak mali durumu iyileştirme gerektiren” şeklinde tanıtımı yapılıyor. Sanki Karaburun’da balık çiftliği satıyor koduklarım.

Şu an satış fiyatı £10,000,000.00 ama belirtmek lazım en son Rusya kendisine 4milyar euro borç vermesine rağmen ülkenin dış borcu hala 3milyar dolar seviyelerindeydi…

Yıllar yılı en huzurlu ülke, internet kullanım oranı en yüksek millet, refah seviyesi aşmış ulus şeklinde nitelendirilen İzlanda’nın şu durumundan sonra Zeitgeist the Movie‘yi tekrar seyretmek mi lazım nedir?